Ne yazayım, ne yazayım buraya?

Ne yazayım buraya?
Yunus Emre Çelik - Kişisel blog ve Daha Fazlası

Ne yazayım buraya diyorum ama, yazacak birşey bulamıyorum?, şimdi buraya biraz günlük yaptığım şeylerden bahsetmek istiyorum.

Neler yapıyorum gün içerisinde?
Herkes gibi sabah kalkıyorum Ramazan dolayısıyla saat 10 11 gibi kalkıyorum lavaboya gidip elimi yüzümü yıkıyorum evde bir kaç dakika dolanı verirken üstümü giyip işe gidiyorum. 1 2 saat kimse gelmez ise ben eve geliyorum saat 2 veya 3 gibi civarlar'da yeniden gidiyorum tabi işim yani benim baktığım bölge bilgisayar ile ilgili olduğu için sosyal ağlar'da dolaşıyorum, internet'te araştırıyorum / araştırmaya çalışıyorum bilmediklerimi veya öğrenmek istediklerimi, yanı sıra deneme blog'larıma entegre etmeye çalıştıgım temaları bitirmeye çalışıyorum he bu arada bu yazıdaki tema değil.Tabi sorarsanız ne oldu umutsuzum yayınlamaktan, sonra bloguma girip bakıyorum yorum var mı? Yok mu? Diye eğer var ise yayınlıyorum sonra ki işim ise istatisklere bakmak. Bilgisayar'da gezinirken telefonum'dan mail'lerime, mesaj'larıma, bildirimlere bakıyorum karşılık vereceklerime cevap yazıyorum(tabikide). Benim chrome'de oluşturduğum klasör'de bazı bloglar var örn:Arda Erakman,Özgür Görgülü,Tahsin Sungur,İlkay Gürler,Furkan Özden,Yunus Emre Çelik... gibi bakıyorum yeni yazı paylaşmış mı? Tabi eski yazılarınada bakıyorum işime yarıyacak var mı diye(Furkan abi'de genel de işime yarıyacak şeyler çıkıyor). Takılıyorum geziniyorum ne yapsam diye düşünüyorum ayrıyeten sıcak bir şehir ve il'deyim, tatil yap izin vermezler neyse  akşamları ne yaparım? hiç unutmadığım, aksatmadığım şeyi yaparım; Spor, spor benim hayatımın bir parçasıdır, gündelik koşumu vücut hareketlerimi yaparım Şanlıurfa'nın sağladığı spor salonları var oraya gidiyorum üzerimi değişiyorum ısınıp, voleybola başlıyorum tabi ısındıktan sonra antrenmana geçiyorum, 1 saat çalışıp maç yapıyoruz, bu yoldaki amacım kendimi geliştirmek, başarıya ulaşmanın tek yolu çok çalışmaktır unutmayın. Gece gece elimden gelen bu.

Bu yazı Yunus Emre Çelik 'in sitesinde alınıp kendimce düzenlemişimdir.

Unknown Devam�n� Oku 31 Temmuz 2013 Çarşamba Yorum Yok

En İyi Korku/Gerilim Filmleri



Merhaba arkadaşlar benim izlemiş olduğum ve en kelimesi ile iltifatta bulunduğum filmleri sizlerle paylaşmaktan gurur duyarım.Aslında bir çok sitede de vardır.Blog siteleri dersek daha doğru.Bu sıralama ve listede bulunan filmler tamamıyla benim kişisel görüşlerimden oluşmaktadır.Eğer sizlerde destek olmak isterseniz yorum kısmından duygu ve düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz ki bende çok sevinirim. :) Tamam haydi gelelim o zaman listemize ;

1.The Collection Series / Kolleksiyoncu Serisi

Bir anda ingilizcesinide yazmak istedim ve tepede görüyorsunuz zaten.Neden böyle birşey yaptığımı soruyorsanız ben bu seriyi ingilizce izledim pek ingilizce anlamama rağmen baya gerildim ve olayların hepsinide anladım.The Collection 1 ,2 den oluşmaktadır.Gerilim,dehşetlilik istiyorsanız tam size göre bir film.
Filmin Fragmanı :



2.The Last House On The Left / Soldaki Son Ev

Gerilimli manyak bir film daha . Ve erkekler için bir kız var orada çok güzel fakat çok beni var hee..Onuda belirtmiş olayım :)

3.Korku Kapanı Serisi

Allah'ım ne güzel bir film.Gerçek gerilimi bol olan en güzelide bence beşinci serisi olan bir film topluluğu :)



4.Hostel Serisi

Buda çok güzel . Gerilimin eksik olmadığı film serisi.

 Hostel serisi 1,2,3 olarak bulunmaktadır.

Not :Testere,Son durak ve benzeri filmleri bilerek eklemedim.Herhalde onları duymayan kalmamıştır.
Eğer torrentten indirip izleyecekseniz yify torrentlerini öneririm.Torrentz.eu dan aratırsanız hemen bulabilirsiniz.Birde torrentten indirirseniz türkçe olmadığını bilmelisiniz :) Haydi iyi seyirler şimdiden.



Unknown Devam�n� Oku 20 Temmuz 2013 Cumartesi Yorum Yok

Yeni bir tema geliyor...

Merhaba arkadaşlar,

eftal v3 temasını entegre etmiştim sonra renkli olduğu için sadeleştirdim ama başıma talihsizlik geldi google hesabım çalınmıştı(tabi şikayet ettim kurtardım).Bu tema bir kaç kişiye sordum ve beğenildi.Soruyorsunuzdur:Acaba yayınlıyacak mı? Siz eğer beğenirseniz yayınlıyabilirim.İlk öncelikle söyliyim önceki yazımı okuduysanız laf edmeyi düşünüyorsunuz ama belki yalan oldu.Resim olarak önizleme vericeğim.

Önizleme;

NuriCraft v1

Unknown Devam�n� Oku 18 Temmuz 2013 Perşembe Yorum Yok

İşletmelerde Beceri Eğitimi Soruları ve Cevapları




Merhaba arkadaşlar bugün sizlere meslek liseli öğrencilerin büyük bir bölümünün korktuğu ve genelde ilk sınavda geçilmeyen bir sınav çeşidir.Aslında soruların zor olmadığını göreceksiniz peki biz ve bizim gibi meslek çıkışlı insanlar neden zorlanıyor.Hemen cevaplayalım tekrar etme gibi bir davranışımız pek gelişmediği için tabi ki.Yani sizler 10.sınıftan beri öğrendiklerinizi tekrar edersiniz sınav faso fiso tabiri caise ;) Soruların resimleri yok ama yazdıklarımla anlamaya çalışın.

1.Soru : Bir indirim hesaplama programı.Visualbasic ile yapılmasını istiyordu.Diyalog kutusunda gösterilmesi isteniyordu.

Cevap : 
Public Class Form İndirim Hesaplama
Private Sub_ButtonClik
Dim fiyat,indirim,sonuc as integer
fiyat=Textbox1.Text
indirim=Textbox2.Text
sonuc=Fiyat*(indirim/100)
end sub
end class

2.Soru : Hesap makinesi isteniyor kısacası as2 kodları ile ben yapmadım :)
3.Soru:Ürünleri kaydeden yada listeleyen php kodları isteniyor.
4.Soru : Basit soruydu.Form verilmiş denetim kaynağına işte formülleri yazacağız.Kısaca denetim kaynağı filan oralara bakın :)
5.Soru : Zor soru . Bir sayıyı 2 lik tabana çevirme asp veya javascript kod ile . İnternette bunun javascrip hali var.Kopyalama üşendim arkadaşlar siz aratın bulursunuz.
6.Soru : Dikkat sorusu . Değişken tanımlamasında "not" verilmiş.Not değişken olamaz arkadaşlar tamam mı? Bu sorunun cevabı internet tarayıcısında hata verir.Hatta değişken hatasıda diyebilirsiniz.
7.Soru:Ağ temellerinizi ölçen bir soru .

Bir ip adresinin bitlik açılımı sorulmuştu.
Sonra ip class sorulmuştu .
Sonra  kendi ip adresimizi sorumuşlardı . Benim ki 94.120.244.54
Kullanım alanlarına göre IP Adresleri sınıflandırılır. A sınıfı 1-126 B sınıfı 128-191 C sınıfı 192-223 D sınıfı 224-239 E sınıfı 240-254 Örneğin;
  • A Sınıfı IP Adresleri ...aaa.bbb.ccc / 127.aaa.bbb.ccc
  • B Sınıfı IP Adresleri 128.aaa.bbb.ccc / 191.aaa.bbb.ccc
  • C Sınıfı IP Adresleri 192.aaa.bbb.ccc - 223.aaa.bbb.ccc aralığındadır. SubnetMask Olarak 255.255.255.0


10.18.23.56 ip sini ikilik sisteme çevirelim
   
27         26            25         24          23          22        21         2  
128         64             32             16             8             4          2             1
  
23 sayısını ikilik sisteme çevirelim
   23 ün içinde 128 yok              0
    23 ün içinde   64 yok              0
   23 ün içinde   32 yok              0
   23 ün içinde   16 var               1     (23-16=7)
     7 nin içinde    8 yok              0
     7 nin içinde    4 var               1      (7-4=3)
     3 ün içinde     2 var               1      (3-2=1)
     1 in içinde      1 var               1  
56sayısını ikilik sisteme çevirelim
    56 nın içinde 128 yok            0
    56 nın içinde   64 yok            0
    56 nın içinde   32 var             1     (56-32=24) 
    24  ün  içinde  16 var             1     (24-16=8)
      8  in içinde      8 var             1     (8-8=0)
      0  ın içinde      4 yok            0  
      0  ın içinde      2 yok            0  
      0  ın içinde      1 yok            0  
  
Şimdide bu sonuçları yukarıdan aşağıya doğru yazalım
    10.18        .23                    .56
    10.18        .00010111        .00111000  
   
ip=10.18.00010.111.00111000 şeklini aldı.
 
Kaynak : http://sistem-ag.blogspot.com/2012/04/ip-hesaplama-oncelikle-ip-hesaplama.html

8.Soru:Liste Düzeni HTML ile yazmamız istenmişti.

Liste
  1. Ağ İşletmenliği
    1. Ağ Temelleri
    2. TCP/IP ve adresleme
    3. Web Programcılığı
      1. HTML
      2. Web Tasarım Editörü
        1. FrontPage
        2. Dreamweaver
        3.  
          Aslında kısaca megep modül sorusuydu.Orada da cevabı var.HTML modülünde. Haydi beceri sınavlarından geçmeniz dileğiyle :)
           
           
           
          Unknown Devam�n� Oku 28 Haziran 2013 Cuma Yorum Yok

          Bir temayla geliyoruz...

          Merhaba arkadaşlar, Cihangir (Cihanel.net) arkadaşımla bir tane WordPress temayı Blogger'a entegre ediyoruz veya etmeye çalışıyorum şuan sadece üç dört yeri kaldı belki temayı dağıtırız veya dağıtmayız kendimiz kullanırız daha planlamadık ama büyük ihtimalle dağıtcaz tema mavi renginde bir tema sidebarı konu kısmı klasik yaptık tabi sidebar tam ayarlanmadı ama olsun umarım iyi bir entegre olur Blogger'a neyse görüşürüz ve iyi günler.
          Temadan ufak kare
          Unknown Devam�n� Oku 25 Haziran 2013 Salı | Yorum Yok

          SBS vaktine sayılı saatler kaldı diyebiliriz

          Merhaba arkadaşlar seviye belirleme sınavına sayılı saatler kaldı hatta yirmi iki saat gibi birşey kaldı neyse sınava giren herkese başarılar umarım iyi geçer sınavımız sadece dua edelim de iyi geçsin yoksa karnemle birlikte dayak yerim :). Herkezin sınavı iyi geçer umarım stresten aynı şeyi yazıyorum resmen sakin olalım ve konsantre olalım ve iyi geçmesini umarız ya aynı şey yeniden neyse annenizin okunmuş suyunu şekerini pirincini yemeyi unutmayın tabi pirince okumazsa iyi olur diye düşünüyorum.
          Unknown Devam�n� Oku 7 Haziran 2013 Cuma Yorum Yok

          Dört yüz bin yirmi ziyaretçimiz ve bir milyonun altına düşmek...

          Merhaba, ilk önce burdan 400,020.ci ziyaretçiye SELAMLAR.Arkadaşlar dört yüz bin ziyaretçimize ulaştık yani yarım milyon ziyaretçiye az kaldı iyi çok mutluyum hatta yarım milyon olduğu zamanda mutlu olucam inşallah sizinle kalırım yani devam ettiririm bu işi e-okul'da benim geçen dönem alışamadığım için Şanlıurfa'ya dört tane Asker vardı(anladınız siz onu). Şimdi alıştım ama 2 hoca taktı kafayı bana ondan iki tane askerim var babam bu duruma sabah birşey demedi ama akşama bir sayfa konuşma yapıcam resmen zaten bu dönem o iki tane biri babam saymaz sebebi dört tane deneme sınavına girdik ve hepsinde puanım dört yüz yirmi ile dört yüz yetmiş arasında değiştiği için birşey demez ama nasıl birşey demez;

          1. Hediye almaz.
          2. Birşey istesem fiyatına bakar alır.
          3. Allahın hakkı üçtür der.
          Neyse bilgisayar cezası yemezsek kurtulduk, önceki yazımda TEMMUZ ayında süper bir hikaye geliyor bende birazda olsa +Kasım Emre 'ye benziyorum o da blogunda hikaye paylaşıyordu bende başlayacağım hikaye paylaşımına bu arada Kasım Emre okullar bitince devam edicek yazılarına birazda alexada ki rankımızdan konuşalım iyi oldu zaten yarın yazarım küçük birşey olur neyse cumartesi günkü sınava dua edinde iyi bir puan getiriyim zaten iyi bir puan getirirsem;
          1. iPhone 5,
          2. iPad 2,
          3. belki de PlayStation 3 gelicek.
          Bu kadar yeter diye düşünüyorum ayrıca logoyu değiştirdim umarım beğenirsiniz.
          Yarım milyona az kaldır ama herkese teşekkürler
          Unknown Devam�n� Oku 6 Haziran 2013 Perşembe Yorum Yok

          TEMMUZ ayı...

          Temmuz ayındaMerhaba arkadaşlar aklımda bir düşünce varda hatta proje diyemeyiz ama sayılır kendim 5-10 bölümlü bir dizi çekicem şaka inanmayın hikaye yazıcam ama tutarsa süper olur amacı;"Bir anda hayatı epey değişen bir çocuğu anlatıyor. Çocuk neye uğradığını şaşırıyor ve maceraya atlıyor yani bu işi çözmeye başlıyor." bence tutucak gibime geliyor.İyi bir hikaye olucak tabi hala düşünüyorum nasıl son olucak hatta nasıl başlıyacağım belli değil.Görüşürüz bu kadar yeter belki başlarım ve sizi heyecana sokarım tabi okurken...
          Unknown Devam�n� Oku 5 Haziran 2013 Çarşamba Yorum Yok

          Çılgın Türkler

          Merhaba arkadaşlar,
          Bir gün adamlar kazı yaparken dinazor kemikleri felan bulup birleştiriyorlar işte ortaya bir tane dinazor çıkıyor adamlar bir kaç ay çalışıyor ve on beş bin yıllık olduğuna karar veriyorlar işte geliyor Almanları çağırıyorlar. Almanlar bir kaç çalışıp on yedi bin yıllık olduğuna karar veriyor tabi on beş bin yıllık diye düşünenler söylemiyor kaç bin yıllık olduğunu, İngilizleri çağırıyor onlarda bir kaç ay çalışıyor ve on iki bin yıllık olduğuna karar veriyor.Bu seferde yine şaşırıyorlar bir kaç ülkeden felan bilim adamı çağırıyor biri on sekiz bin yıllık, yirmi bin yıllık yok on bin yıllık diyor. Adamların kafası karışıyor ve Türkleri çağırıyorlar, tabi Türklerde bilim adamı yok o zamanlarda bir tane polis ekibini yolluyorlar. Adamlar siğara içiyor filmlerde olur ya içeri giriyor  saat sonra çıkıyor adam hala siğara içiyor adam diyorki;-On beş bin yıllık bu dinazor. Şaşırıyorlar ve diyorlar ki; +Nasıl anladınız ? Türk polis diyor ki;- Şerefsizi konuşturduk, kendisi söyledi. Adamlar kaç ay uğraşıyor hesaplıyor bunlar bir saat içerisinde buldular.

          Bu fıkrayı anlayamayabilirsiniz belki ama iyice okuyun.


          Çılgın Türkler
          Unknown Devam�n� Oku 30 Nisan 2013 Salı Yorum Yok

          Küçük bir makale

          Küçük bir makaleMerhaba,

          başlıkta ki gibi saçmalıyacağım ama bir konu üzerinde değil. Benim yazılarım 250'ye yakındı şuan 190 kaldı neden özgün yazı olmayanları siliyorum.Zaten yeni temaya geçicem bu geçici tema öbür hafta Allah'ın izniyle geçicem aerakman'dan v2 temasını alıcam.Sade bir tema çok hoşuma gidiyor.Bu aralar pek fazla saçmalayamıyorum sınav haftası olduğu için.Fuck I hate the system can not be anything like exam week. Maybe you know a little lean english new song obviously had better be drool. Lean - Road to Joy, love is the end part of the super. İngilizce bitti hadi bitirelim yazıyı belki bu kadar yeter diye düşünüyorum.
          Unknown Devam�n� Oku 23 Nisan 2013 Salı Yorum Yok

          Cesaret

          CesaretMerhaba,

          sabah bir kitapta okudum beğendim açıkcası ve benim ismim geçiyor neyse sizinle paylaşıyım dedim;

          Nuri birgün eve gelir ve gözü mosmordur. Annesi görür ve şaşkın halde sorar; 


          -Noldu sana yavrum yine kavga mı ettin ? 

          +Hayır anne büyük çocuk küçük bir çocugu vuruyordu bende ayırıyım dedim.

          -Peki kim o küçük çocuk ?

          gayet sakin bir halle;

          +Ben diyerek cevap verdi.
          Unknown Devam�n� Oku 16 Nisan 2013 Salı Yorum Yok

          Hava bükücü ERGENÜS

          Hava bükücü ERGENÜSMerhaba, ilk önce hikayeme geçmeden önce bu temayı kaldırıp eski temaya geçicem ama bu hikayeyi bitirince yani bu yazıyı okuyunca belki eski temaya geçmişimdir. Bazılarımız hikayede belli bir yerleri önceki yazımda görmüş olabilir...



          Hikayem;Pazartesi günüydü, babamın yanına gidiyordum. Bir tane kız (kezban), caddeye doğru yürüyordu (tabi bende cadeden aşşagı doğru yürüyordum), kız caddeye çıktı ve aşşağı doğru gitmeye başladı, yanıma geldi ve dediki;-Naber yakışıklı ?(Kız sivilceli, sivilcesinden ağzı gözü yok sandım.)




          Çaktırmamaya çalıştım ve dedimki;+Etrafta yakışıklı biri yok ki...(Bir bakışı var miden bulanır ardından yürümeye başladım ve oda havalı havalı yürüyüşlerini yaptı)



          Dediki;-Sana dedim yakışıklı.(Durdum kahkaha attım, etraftakiler bakmaya başladı, meraklı ve şaşkın halde...)



          Dedim ki;+Ya bi yürü git, başıma belamısın sen yaa...



          Dedim ve sert bir kaya fırlattım (Ben toprak bükücüyüm). Hemen hızlı adımlarla oradan uzaklaştım, henüz yıkılmadığını biliyordum kızın sonra birde ne göreyim kız hava bükücüymüş. Tam üzerime hava topu atacaktı ki hemen kalkan yaptım ve korundum. Sürekli atak içindeydi, durmadan hava topu, hava yumrukları v.b. şeyleri fırlatıyordu, tabi kalkanım olduğu için korunmak zorundaydım. Kalkanın arkasında korunurken aklıma fikir geldi ve topragın altından, kızın arkasına geçerim etkisiz bırakırım diye düşündüm. Hemen karar verip geçtim arkasına ama kız yoktu şaşırdım etrafa bir baktım +Kasım Emre (Ateş bükücü) ateşle yakıyordu, sakinleştirdim onu ve dedimki;+Kasım Emre yeter hadi gidelim dedim.



          Kırınkıl yiye yiye, sohbet ede ede gittik babamın yanına, ayrılıp babamın yanından parka doğru gittik.

          Hikayemiz bitti ama devamı gelebilir, yazımı okuduğunuz için teşşekürler. Kolay gelsin

          Unknown Devam�n� Oku 30 Mart 2013 Cumartesi Yorum Yok

          Bir yandan seviniyorum bir yandan üzülüyorum

          Bir yanım mutlu bir yanım mutsuz
          Merhaba, yeni temaya geçmiş bulunmaktayım ama kötü birşey oldu ve eski temamı yedeklemeyi unuttum onca editleme boşa gitti ama iş işten geçti ne yapıcaz malesef, temayı isteyenler olmuştu kusura bakmasınlar ama ben bakıyım bi arşivime olursa veririm olmazsa yeniden özür dilerim onlardan. Kolay gelsin ve yeni temamız hakkında biraz eleştirseniz...
          Unknown Devam�n� Oku 28 Mart 2013 Perşembe Yorum Yok

          Kaç kaç bunlar kezban

          kaç kaç kezbanlar geliyorMerhaba, bugün yine başımdan geçen olayı anlatıyım babamın yanına gidiyordum yemek götürüyorum tabi götürdüm ekmek alıp eve gelicem baktım 2-3 kız elimdeki ekmeği gördü ekmeği satıyormusun parasını bile vermeye hazır, dedim; -Hayır satmıyorum (İçimdende satıyım diye dünüyorum birde yanında 2-3 kız var tabi biraz kibar olduğumu görsün...) hanımefendi. Baktım kızlar dediki; - hıh salak .s.s.s ardından üstüme yürüdüler hemen bagırdım kaç kaç eve doğru geldim arkadaşı gördüm dedi; -neden böylesin cevabım; -Kezbanlar kezbanlar kezbanlar....


          Yazımı okuduğunuz için teşşekürler. Kolay gelsin.

          Unknown Devam�n� Oku 27 Mart 2013 Çarşamba Yorum Yok

          Blog yazmamım nedeni

          Merhaba, arkadaşlar nasıl desem blog yazmayınca kötü hissediyorum kendimi ve okuldan geliyorum ödev varsa yapıyor ders çalışıyorum ama bir saatim boş kalıyor genellikle ondada blog yazıyorum hatta yazmaya çalışıyorum ancak yazınca mutlu oluyorum genellikle sinirli ya da moralim bozuk olunca yazarım. Benimde yazım bu kadar olsun nedeni akraba gelicek küçük çocuklar falan....

          Kolay gelsin.


          Unknown Devam�n� Oku 26 Mart 2013 Salı Yorum Yok

          Şimdiki istatik

          İstatiklerimiz 25.03.2013

          Merhaba, aslında aşşagıda görüceğiniz istatikler'de alexa 1,100... dü ama okul nedeniyle giremiyordum ondan epey yükselmiş...



          İstatiklerimiz;
          http://nuri-ozdogan.blogspot.com - 25.03.2013 Tarihli Site Analiz Raporu:

          Google Pagerank: 3
          Google Indexi: 375
          Google Görsel Indexi: 190
          Google Backlink: 4
          Alexa Dünya Sırası: 1.841.135
          Alexa Ülke Sırası: 26.194
          Alexa Backlink: 34
          Yahoo Indexi: 12
          Yandex Index: 6
          Dmoz Kaydı: yok
          Domain Yaşı: desteklenmiyor
          Site Lokasyonu:Bilinmiyor
          Detaylı Bilgi: http://wmaraci.com/site-analizi/nuri-ozdogan.blogspot.com


          Birde resimli görün;

          25.03.2013
















          Sizce istatiklerimiz güzel mi ya da kötü mü, iyi kötü yorumlarınızı bekliyorum...


          Unknown Devam�n� Oku 25 Mart 2013 Pazartesi Yorum Yok

          Minderden ev yapmak

          Minderden ev yapmak
          O zamanlar sıra gecelerinde gördüğümüz içi uzun ince otlarla dolu olan minderlerimiz vardı. Boyumuzdan uzunlardı neredeyse ama zar zor kucaklayıp koltuğun kenarına dayayıp altına da başka bir minderi destek yaparak “burası benim evvimmiş meğersem” hesabı küçük yaşam alanları kurardık. Tabi kurulan evin hiçbir yerinde boşluk olmaması için de sağına soluna battaniyeyle mantolama yapardık. Yapı tamamlandığında çok dikkatli bir şekilde teker teker içine girip saatlerce mal gibi yatardık. Genelde çıkışlarda ufak kardeşler onca emeğin içine edip bi tarafını yıkarlardı evin. Bu yıkılma meselesi canımızı sıktığı için de bir süre sonra hiç yapmamaya karar verdik. Arkadaşlar herkez küçükken yapardı minderden ev, tabi bilmem ama küçüklüğünüzü özlediyseniz gidin ev inşa edin kendinize. Kolay gelsin kısa bir makaleydi beğendiyseniz yorum olarak dökebilirsiniz...
          Unknown Devam�n� Oku 22 Mart 2013 Cuma Yorum Yok

          Erkek adam(da) ağlar

          Erkek Adam Ağlamaz ! Küçükken böyleydi, ağlamazdı erkek adam. Zırlamaması için söylenmişti belki o zamanlarda. Peki ya bir gün ağlatılırsa? Ağlamak isterse? Kendini ağlıyor halde bulursa? Erkekliğini mi kaybedecekti?.. Adamlığını mı?.. Ne olacak ki ?Gizlenmeliydi belki. Yalnız olmalıydı ağlarken, kimseye göstermemeliydi göz yaşını. Ama ya kalabalık bir yerde ağlayacaksa, ağlatılacaksa, tutamayacaksa kendisini? İşte o zaman ellerini alnında birleştirip kapamalı gözlerini. Ya da kollarına güvenmeli..Ağladığında, erkek adamlığını kaybetmediğini anlayacaktı belki bir gün. Ama hangi gün ?

          Erkeğin çaresizliği başkadır işte.. Hiçbir kızın anlamayacağı kadar belki. Sadece çaresizken çaresizdir çünkü. Çaresiz olduğunu hissettiğinde değil. En güçsüz halinde bile bir gücü vardır. Üstelik kontrol altında tutabildiği bir gücü. Ve o güç karşısında diyeceğiniz o kadar çok şey oluşur ki dilinizin ucunda.. O an, bunları söylemenin zamanı değildir. Başka bir zamanda söyleyeceklerinizse söylemek istediğiniz gibi olmayacaktır.Kim ne  derse desin ağlar; ama öyle böyle değil. İçin için değil de içine içine ağlar.Ağlar; ama göz yaşı dökemez sadece. Boğazı düğüm düğüm olur, ağzını aralayıp iki kelime edemez.Kana kana değil, kan ağlar. Kan damarlarında zehir olur yakar vücudunu. Kadınların ağlaması gibi sel olup akmaz kalbi, üstüne çığ düşer sadece.Kadınların ağladıkça açıldığı gibi olmaz, kaskatı kesilir vücudu.Nefesini keser bir şey. Dizlerinin bağı çözülür. Yazmaya, anlamaya ve anlatmaya çalışır ama parmakları hareket etmez daha fazla…Bilirsiniz, zamanla oluşan bir birikimdir o gözlerden akan.. Ağlıyorsa artık gücü kalmamıştır. En savunmasız en korunaksız en güçsüz olduğu zamandır..İçten, içinden gelerek, riyasız, hesapsız-kitapsız, sevdiğine/dostuna sevgisi/verdiği değer için, olduğunun dışında, hissettiğinden farklı davranmaya kasmayan, hislerini gizleyip saklamak yerine yaşamayı tercih eden, içi dışı bir ve şeffaf olan bir erkeğin gözünden iki damla yaş düşmüş, çok mu?Daha insanı yücelten ne olabilir ki? İnsanı diyorum… İnsan olmanın gereği ve farkı bu değil mi diğer canlılardan?Sen insan olarak muhakeme yeteneğine sahip, düşünebilen, konuşabilen, kendini ifade edebilen ve duygularını yaşayabilen yegane varlıksın.Yok efendim erkek ağlamaz erkek şudur budur… değildir, erkek de ağlar. Hemde öyle bir ağlar ki… Bu onu kadın yapmadığı gibi aciz ve zayıf da yapmaz, bir tek insan yapar.Ama kurulacak bir cümle illaki “ Erkek adam… “ diye başlayacaksa , o cümle “ Erkek Adam Ağlamaz “ değil , “ Erkek Adam Ağlatmaz “ olmalıdır.

          Unknown Devam�n� Oku 21 Mart 2013 Perşembe Yorum Yok

          Hayatın gizli kuralları

          Hayatın gizli kuralları

          Hayatın akışı içerisinde hepimizin başına gelen fakat anlam veremediğimiz,  ’ bu neyin nesidir abi ‘ dediğimiz olaylar;
          • Yere düşen her şey en zor ulaşılabilecek noktaya yuvarlanır. ( Yer Çekimi Kuralı ) 
          • Yanlışlıkla çevirdiğimiz bir telefon numarası hiçbir zaman meşgul çalmaz ve biri daima cevap verir. ( Yanlış Numara Kuralı )
          • Okula geç kaldığımızda ‘ Hocam otobüsü kaçırdım ‘ dersiniz ve gerçekten ertesi gün otobüsü kaçırırsınız. ( Mazeret Kuralı)
          • Elimizi yıkamaya başladığımızda kesin telefon çalar. ( Islaklık Kuralı ) 
          • Beraber görülmek istemediğiniz biriyle beraberseniz tanıdığınız biriyle karşılaşma ihtimali tavan yapar. ( Yakın Tesadüf Kuralı ) 
          • Birine bir aletin çalışmayacağını ispat etmeye çalıştığınız zaman o alet çalışır. ( Sonuç Kuralı ) 
          • Kaşınma katsayısı vücudunuzda ulaşılması zor olan yerlerde en yüksektir şekilden şekile girersiniz. ( Biomekanik Kuralı) 
          • Ne olursa olsun koridordan en uzak sandalyenin sahipleri en geç gelir. ( Sinema Kuralı) 
          • Bir çay içmek için oturduğunuzda kesin bir iş çıkar ve bu iş süresi çay soğuyana kadardır. ( IceTea Kuralı )
          • Ekmeğinize sürdüğünüz reçelin yeni aldığınız gömleğe damlama ihtimali, gömleğin maddi değeri ve yeniliği ile doğru orantılıdır. ( Yüzey Kuralı )
          • Ayakkabı ayağınıza tam geldiyse, o ayakkabı çirkindir. Beğendiğiniz ayakkabının numarası kalmamıştır. ( Fiziksel Uyum Kuralı )
          • Elleriniz yağa bulaştığında, burnunuz kaşınmaya başlar ve acil çiş etmeniz gerekmektedir. ( Mekanik Tamirat Kuralı )
          • Eğer kendinizi hasta hissedip doktor randevusu alıp gittiğinizde aniden iyileşirsiniz. Eğer randevu almazsanız hastalık devam eder. ( Doktor Kuralı )
          • Birisi tarafından seyredilme olasılığı yaptığınız işin aptallık katsayısıyla doğru orantılıdır.    ( Olasılık Kuralı )
          • Vize/final sınavlarında alacağınız not, sınavlara çalışmak için ayrılan süre ile ters orantılıdır. ( Çalışmadığım Yerlerden Çıktı Kuralı )

          Unknown Devam�n� Oku Yorum Yok

          Tak palyaço maskeni

          Tak palyaço maskeni
          Gir kalabalıklara, kalabalık dediysem yabancı değil arkadaşlarının arasına… Bunlar sıkı dost dediklerin değil karıştırma, öyle hemen kendini bırakma. Mutsuzluk zehrinin ucuz panzehri karışmaktır insanlar arasına.


          Hala evdesin demi? Üşeniyorsun hazırlanmaya. Hadi kalk artık, kafa dağıtmalısın kendine dost saydıklarınla..


          Üzgün süzgün, düşünceli, kırgın yürü yolda. Kime ne? Kimse seni izlemiyor ya. Sıkıntıların bir kısmını evde bıraktın nasılsa. Yükün az hadi! Gidene kadar dostuna az vaktin var kendini toparlamaya. Tak palyaço maskeni suratına..


          Heh geldin mi? Ev kalabalık belli. Silkele kendini. “gülmekten gözümden yaş geldi” diyerek acının kanattıklarını dökerken az yalan söylemedin etrafına. Bir idman daha az gelmez sana. De haydi çal kapıyı şimdi..Mümkünse çok konuş gül hatta. Kahkaha patlat ara sıra. Sohbetten kopma. Cümlenin son kelimelerini yakalayıp aval aval kafa sallama.


          Gitmeye niyetlenirken “tekrar görüşelim” de mutlaka. İleriye dair umudun var gibi bir tavrın olsun hep. Uygulayamayacağın planlardan bahset. “yalan söyleyemem ben” deme, yalancısın sen şimdi…Sonra git evine nasıl istersen.. Kime ne? Kimse seni izlemiyor ya…


          Ama elden ne gelir ki mutlu görünmekten başka ? Ne kadar devam edebilirsin ki mutsuz yaşamaya ? En doğrusudur abi bu şekilde davranma..


          Kime ne kanıtlamak istiyorum dersiniz suratınıza bir maske takarsınız, insanların sizi görmeye alıştığı şekilde etrafta gezinmeye devam edersiniz. İşte o maske yüzünüze artık oturduktan sonra artık üzüntünüzü söylemeye hakkınız olmadığı fikri düşer aklınıza. Dertlerinizi küçümsemeye başlarsınız ama kendinizi kandırırsınız. Her ne kadar içinizi acıtsa da bu durum olgunluk olduğunu sanır bu durumdan kurtulamazsınız.Zor olduğunu zanneder çoğu kimse fakat insanın içinde bulunduğu durumlar, bu davranışı sergilemeye iter ve bu durumunuzu bilen, sadece sizi çok iyi tanıyan yakın dostlarınızdır ki bunun yalnızca onlar tarafından bilinmesi sizi ayakta tutabilen tek güç kaynağıdır


          İşte kısaca bedeni ruha aykırı bir şekilde yaşamaya zorlamaktır yapmaya çalıştığımız.. İçten içe“tak palyaço maskeni tekrar” diyorum ve giriyorum insanlar arasına.. Nede olsa yaşanılan herşeye rağmen hala yüzümün gülmesine sebep olan birkaç dostum var hâlâ…

          Unknown Devam�n� Oku 20 Mart 2013 Çarşamba Yorum Yok