Ne için blog yazıyorum adlı mime cevap vermeden önce bu konuyu bana mimlediği için Emir Koç'a çok teşekkür ediyorum. Baştan anlatmaya başlıyacağım umarım bir kaç dakikanızı ayırır okursunuz.
Ben tam olarak 317 gün oldu siteyi açalı ama en büyük kazancım dostlarım oldu. Tabi ilk 2-3 ay ilgilenmedim sonra öğrendim panelin nasıl kullanılıcağını sonra başladım 10 yazı özgün yazdım tabi sonraları 3-4 ay alıntı oldu tabi ne izin almıştım ne de kaynak belirtmiştim acemiliğimdi. Sildim sonra yavaş yavaş özgün yazmaya başladım bu bir yandan kompozisyonlarımı etkiledi hocam geldi bunu kendinmi yazdın? Diye soru sorunca şaşırdım biraz evet dedim. Tabi hoca özgün yazıma alışık değildi dönem sonunda hediye kazandım tabi kazanırken hoca söyledikleri;"Bu arkadaşımız özgün yazamıyordu bir şeyler oldu buna eminim -Nuri içine uzaylımı kaç la?(tabi kullağıma yaklaştı söyledi). Kimse bunun kadar özgün yazamadı tabi bu özgün yazıya birazda olsa yaklaşanlar oldu onlarada hediyelerimiz var." İşte sıraya geçtim arkadaşlar gaza getiriyor beni tabi şaşkınlığım geçmemiş bir halde kızlarda gaza getiriyor "vay Nuri nasıl kazandın ya? Nasıl yazdın?" gibi sorular alıyordum bir süre sonra epey yönelmeye çalıştım ama ne olduysa alıntı yazılar paylaşıyordum kaynak belirterek. Tema olarak çok sıkıntı yaşadım daha kodlamayı bilmiyordum soruyorum herkese diyor;"Kullandığın eklentilerdir. CSS hatalarıdır." Anlamıyorumda bir şeyden ilk dostum Cenk Duru oldu, ona sordum temanı verebilirmisin? Diye tabi dedi verdi ama kimseyle paylaşma dedi. Webmaster dostlukları sitesin de konu paylaştım ve Oğuzhan Aktepe ile arkadaş oldum tabi sonrasıda geldi bir kaç dostum; Arda Erakman, Onur Batur, Özgür Görgülü, Cihangir, Volkan Akpınar gibi kardeşim ve abim oldu ama ben dost demek istiyorum onlara sizi çok seviyorum yani arkadaşca yanlış anlaşılmasın. Ben burada sonlandırmak istiyorum yeniden Emir Koç'a teşekkürler.
Mimlediklerim;
Eren Koçin (Aslında yazmış ama kimse mimlemediği için ben mimliyim dedim.)
Sağlıcakla kalın, blogumu takip edin :)
