Sobalı Evde Büyüyen Çocuk


Hoşuma gitti paylaşmak istedim çocukluk yıllarım ve halen sobayla mücadele ederken bu yazıyı okuyunca iyikide sobalı evdeyim demek geldi içimde :) Arada ufak tefek kazalar oluyor tabi aynı zamanda adrenalin dolu heycanlarda :D
Sobalı evde büyüyen çocuk;
Sobanın borusunda bulunan çamaşır kurutma tellerine asılı olan okul önlüğünün kurumasını beklemiş çocuktur…
Kış sabahları bazen üşümekten yataktan çıkmayı istemeyensoba kokusunuseven üstünde kaynayan çaydanlığın sesini sevenüstündeki kestaneninmandalina elma kabuklarının kokusunu tanıyan seven bahçede kardaoynadıktan sonra üstüne ellerini tutup ısıtmayıseven sobalı odadanöteki odaların soğukluğu nedeniyle çıkmakistemeyen kömür kokusu odunkokusu çalı çırpı çıtırtısı ateş gürlemesi nedir bilen çocuktur…
Yıllar sonra büyüdükten sonra kaloriferli veya kombili bir evde bilehalen “oturma odası”nın kapısını kapayan rahatsız bir insandır…
İlerleyen yıllarda kestaneye bayılan ama çocukluğundan hatırladığı tadı bulamayan bir büyük insan olacaktır…
Sobanın üzerine kolonya dökerek alev denemesi yapmış çocuktur…
Elbiselerinin bir köşesi kurutulurken yanmıştır…
Büyüdüğünde yazın bile yorgan kullanmadan uyuyamama alışkanlığına veher mevsim açık kapıları kapama hastalığına sahip olacak çocuk…
Gizli gizli sobanın arkasına pastel boya değdirip boyanın eriyereksoyutsanat eserlerine dönüşmesini izleyen koku farkedilip kendisinemüdahaleedilene kadar bunu değişik renklerle yapmaya devam edençocuktur…
Nohutun leblebiye dönüşünü soba üstünde görmüş cocuktur…
Yün coraplarini sobaya dayayarak ayaklarini isitmistir bu cocuk….
Geceleyin atesin kırmızı ve sarı renklerinin dansını evin tavanında seyreden çocuktur…
Elinin kolunun bir kenarında muhtemelen nasıl olduğunu hatırlayamadığı yanık izleri olan çocuktur…
Sobanın kenarına pısıp dakikalrca ısınansonra kosarak aynaya bakanvekıpkırmızı yanakları görünce kendini begenen bundan zevk alancocuktur…
Annesi evde yokken soba sönmesin diye sobaya tahta kömür taşımayı görev bilmiş çocuktur…
Gece lambasinin isigi yerine sobanin alevlerine bakarak uyuyan cocuktur…
Soba tütünce tırsmış çocuktur…
Sobanın üstüne mantar koyup tuzlayıp sonra afiyetle yiyen çocuktur…
Sobanin onunde mavi legen icinde banyo yapmis cocuktur…
Muhakkak bir kere evi havaya ucurma macerasini yasamis cocuktur…
Sobanın sıcaklığını ne kaloriferle ne de doğalgazla ısınan evde bulabilmiş çocuktur…
Önlük yakalığını kumaş mendilini bilumum ufak tefek malzemeyi soba borusuna yapıştırmak suretiyle ütülemiş olan çocuktur…
Sıcacık odada radyo dinlemeyi…
Sevdikleriyle zaman geçirmeyi…
Annesinin ördüğü kazağı o sıcaklıkta yinede giymeyi…
Özelliklede hasta olmayı çok iyi bilen çocuktur…
Unknown Devam�n� Oku 24 Eylül 2012 Pazartesi Yorum Yok

Tembel kızlar için ''formda kalma'' rehberi!

Fazla kilolarından arınmak isteyen hanımlar, yılın büyük dönemini rejim denemeleri, diyetisyenler ve spor salonları arasında mekik dokuyarak geçirir. Ancak bütün bunlara üşenen kadınlar için de zayıflamak imkansız değil. İngiliz gazetesi The Sun'ın uzmanına göre fit bir vücuda sahip olmak için spor salonu bağımlısı olmanıza gerek yok. Günlük hayatınızda küçük değişiklikler yaparak bunu başarabilirsiniz.
İşte size bir yol. Aşağıdaki aktivitelerin ne kadar kalori yakmaya yaradığına bakın ve her hafta iki listeden de en az 2'şer maddeyi gerçekleştirmeye çalışın.
Dostlarla günde 40 dakika dedikodu yapmak =42kalori
Dostlarla dedikodu yapmak için 5 dakika merdiven çıkmak=43kalori
Yolun karşısındaki kafeye, kapuçino için 2 yolculuk =94 kalori
1 saat boyunca mail yazıp cevaplamak
=90 kalori
Yazıcı ve fotokopi makinesi arasında 25 kez mekik dokuma=48 kalori
Dışarı çıkarken kıyafet seçmek için 30 dakikalık deneme-yanılma=95 kalori
30 dakikalık ev temizliği=143 kalori 
1 saatlik romantik yürüyüş=285 kalori
Daha sakin bir hayat yolunda 1 saatlik yoga dersi=229 kalori
Diskoda dans pistinin 2 saat boyunca yıldızı olmak=762 kalori
Arkadaşlar için akşam yemeği hazırlamaya çalışmak=239 kalori
45 dakikalık öğle tatilinde kıyafet alışverişi yapmak=214 kalori
Pub'a 30 dakikalık bisiklet yolculuğu508 kalori
Unknown Devam�n� Oku 4 Eylül 2012 Salı Yorum Yok

Microsoftta temizlikçi


Aranıyor……….. veya olmak istermisiniz?
Sizin e posta adresiniz var değil mi? hemde kim bilir kaç tane?
Ne işe yarıyor?
Neyse ….
Uzun süre işsizlikten sonra, genç adam Microsoft şirketinde temizlikçi olarak işe kabul edilmişti.
Personel müdür yardımcısı, işe giriş işlemleri için birkaç belge getirmesi gerektiğini söyleyip ekledi:
-“Bana e-posta adresinizi verirseniz” dedi.“Size getirmeniz gereken belgelerin listesini gönderirim.”
Temizlikçi adayı, boynunu büktü:
“Benim e-posta adresim yok, efendim” dedi.
-“Çünkü henüz bir bilgisayanm bile yok.”Microsoft yetkilisi bu cevaptan hiç memnun kalmamıştı-.
“Bir e-posta adresiniz olmadığına göre,
Microsoft gibi bir şirkette çalışmaya hak kazanamayacağınızı söylemek zorundayım.
Sizi işe almamız mümkün değil!”
İş bulma sevincini bir anda yitiren adam,tüm serveti olan on dolarıyla ne yapacağını kara kara düşünerek
Microsoft binasından ayrıldı.
Bütün parasıyla domates satın aldı,
sonra da kapı kapı dolaşarak bunları satmaya başladı.
Akşam olduğunda serveti bir kat artmış, cebindeki on dolan, yirmi dolara çıkmıştı.
Adam bu işi üç gün üst üste yaptıktan sonra servetinin 160 dolara yükseldiğim görünce,
bundan böyle geçimini domates alım satım işinden sağlamaya karar verdi.
Her sabah, evden biraz daha erken çıkıyor,
biraz daha geç dönüyor ve parasını ise her gün bir kat daha artırıyordu. Kısa bir süre sonra işini daha da büyüttü.
Önce bir el arabası, daha sonra bir kamyon satın aldı.
Aradan beş yıl geçtiğinde,
genç işadamı eyaletin en büyük gıda dağıtım şirketlerinden birini kurmuştu.
Bir gün hem şirketim, hem de kendisini ve ailesini sigortalamaya karar verdi.
Sigorta poliçesini hazırlayan acente görevlisi,gerekli kâğıtların doldurulmasından sonra ondan, e-posta adresim istedi:
-“Bize e-posta adresinizi verirseniz, hazırlayacağımız ödeme planını size gönderirim” dedi.
Büyük işadamı omuzlanm kaldırarak cevap verdi:
-“Benim e-posta adresim yok ki!”
Duyduğuna inanamayan sigortacı,
başını masanın üstündeki kâğıtlardan kaldırdı ve adama hayran hayran bakarak:
-“Çok ilginç, e-posta adresiniz olmadığı halde bu kadar büyük bir şirketin sahibisiniz” dedi.
“Ya bir de e-posta adresiniz olsaydı? Kim bilir o zaman ne olurdunuz?”
Adam, buruk bir gülümsemeyle:
- “Ben ne olacağımı çok iyi biliyorum” karşılığını verdi,
“Microsoft şirketinde temizlikçi!”
Unknown Devam�n� Oku 14 Ağustos 2012 Salı Yorum Yok

İnanılmaz İş Başvurusu Başarı İle Sonuclandı


amamen gerçek bir olay!!Yaşanmış bir iş başvuru hikayesi Yeni Şafak Gazetesi yazarı Mustafa Özel’in köşesine taşıdığı, yaşanmış çok ilginç bir iş başvurusu hikayesi:
Alttaki işbaşvuru formunu dolduran Mehmet Tartar’ın başvuru formuna yazdığı cevaplar:
1. Adınız Soyadınız:
Mehmet Tartar
2.Yaşınız:
Yirmi sekiz.
3.Şirketimizdeki hangi pozisyon için Başvuruyorsunuz?
Mümkünse yatay bir pozisyon için. Eğer daha ciddi bir cevap istiyorsanız, ne iş
olsa yaparım. Şart öne sürebilecek durumda olsaydım, burada bu formu dolduruyor olmazdım.
4. Düşündüğünüz ücret:
Aylık 5.000 YTL maaş artı yıllık kardan yüzde 10 hisse! Eğer bu mümkün değilse, siz bir ücret Önerin, ben size evet yahut hayır derim.
5. Eğitiminiz?
İdare eder
6. Son işiniz
Sadist bir şefin deneme tahtası olmak.
7. Son ücretiniz:
Hak ettiğimin çok altında.
8. Önemli başarılarınız:
Arakladığım kalemlerden muhteşem bir kolleksiyonum
var; evde sergiliyorum.
9. İşten ayrılma sebebiniz:
Bkz. Cevap 6.
10. Size ulaşabileceğimiz saatler:
Banka atm’si gibiyim: 7/24.
11. Çalışmak istediğiniz saatler:
Pazartesi, Salı ve Perşembe 13.00-15.00 arası.
13. Şimdiki işvereninizle görüşebilir miyiz?
İşverenim olsa burada olmazdım.
14. Fizik durumunuz 20 kilogramdan fazla taşımanıza engel Mİ?
Belli olmaz, ne taşıdığıma bağlı.
15. Otomobiliniz var mı?
Evet, ama soru yanlış sorulmuş. “Çalışır durumda bir otomobiliniz var mı?” diye
sorsaydınız, cevabım farklı olurdu.
16. Daha önce bir yarışma veya madalya kazandınız mı?
Madalyam yok ama lotoda iki kere 3 tutturdum.
17. Sigara içiyor musunuz?
Otlanacak bir enayi bulabilirsem.
18. Beş yıl sonra ne yapmayı hayal ediyorsunuz?
Bana tutkun zengin bir fotomodelle Bahama Adaları’nda yaşamayı. Bir yolunu biliyorsanız bunu beş yıl beklemeden de yapabilirim.
19. Yukarıdaki bilgilerin doğruluğunu taahhüt ediyor musunuz?
Hayır, ama sıkıyorsa aksini iddia edin.
20. Sizi bu başvuruyu yapmaya iten gerçek sebep nedir?
Birbiriyle tutarlılık derecesini kestiremediğim iki cevabım var:
a) İnsan sevgisi ve tüketicilerin iyi beslenmesine katkıda bulunma arzum.
b) Gırtlağıma kadar borca batmış olmam..
Sonuç: Mehmet Tartar işe alındı.
Unknown Devam�n� Oku 5 Ağustos 2012 Pazar Yorum Yok

FBI İnternete'de El Koydu

FBI 9 Temmuz’da, bilgisayarınızda virüs varsa, interneti kesecek. Bu cümle her ne kadar bir dönem neredeyse her gün karşımıza çıkan spam e-postalara benzese de FBI, kendi websitesinden yayınladığı açıklamayla internet kullanıcılarını bir virüse karşı uyardı. Yapılan açıklamaya göre bilgisayarına “DNSChanger” virüsü bulaşan kullanıcıların internet bağlantısı 9 Temmuz’da kesilecek.
Özellikle ABD’de 600 bine yakın Mac ve Windows işletim sistemine sahip bilgisayarı etkileyen virüs, adından da anlaşılabileceği gibi bulaştığı bilgisayarların DNS ayarlarını değiştirerek girilmek istenen siteler yerine farklı sitelere yönlendiriyor.
Hackerların bunu yapma sebebini ise FBI şöyle açıklıyor:
“Suçlular, bir kullanıcının DNS sunucusunu kontrol altına alınca, internette kullandığı siteleri de kontrol edebileceklerini öğrendiler. DNS kontrolüyle, suçsuz bir kullanıcı hileli bir web sitesine yönlendirilebilir, online web taraması engellenebilir.”
FBI’ın duruma müdahalesiyle zararlı DNS sunucuları anında kapatılsa da bu işlem virüsten etkilenmeyen diğer kullanıcılar da göz önünde bulundurularak tüm sunucuları kapsamadı. Bunun yerine internet bağlantısı kesilmeden zararlı DNS sunucularının kapatılmasını sağlayan yüklenicilerle anlaşan FBI, bu durumu finanse etmek için büyük bir yükün altına girdi.
Alınan önlemlerle birlikte virüsten etkilenen bilgisayarların sayısında düşüş yaşansa da hala 350 bin bilgisayarın tehlike altında olduğu belirtiliyor. Sonsuza dek bu sunucuları finanse edemeyeceği aşikar olan FBI ise hizmetini 9 Temmuzda durduracağı uyarısında bulundu. Bu nedenle virüsten etkilenen bilgisayarlar bu tarihten itibaren internete bağlanamayacak.
FBI, henüz antivirüs programları tarafından tespit edilemeyen virüsü bulmak ve temizlemek için neler yapılabileceği konusunda detaylı bir döküman da yayınladı. Ayrıca virüsü tespit etmek için www.dns-ok.us adresi de ziyaret edilebilir.
Unknown Devam�n� Oku 11 Temmuz 2012 Çarşamba Yorum Yok

Şoförsüz Arabalar Artık Trafikte




Bundan böyle ABD’nin Nevada eyaletinde şoförsüz arabalar sıradan bir görüntü haline gelecek.
Nevada’da ilk turunu atan şoförsüz otomobil, Las Vegas’ın ünlü sokaklarında gezindi.
Başka şirketler de, şoförsüz arabalarını trafiğe sokmak için Nevada yönetimine başvuruda bulundu.
Şoförsüz arabalar, yollarını bulmak için araba tavanına yerleştirilmiş bir kamera ve radar sensörleri kullanıyor.
Google mühendisleri daha önce de şoförsüz arabayı Kaliforniya sokaklarında denemişti.
Ancak Kaliforniya’daki denemede, aracın içinde bir sürücü, gerektiğinde kontrolü ele almak için hazır bulunmuştu.

Tek kazası var
Yazılım mühendisi Sebastian Thrun’e göre, araba 140 bin mil yol yaptı ve kırmızı ışıkta önündeki araca hafifçe dokunmak dışında herhangi bir kaza yapmadı.
İnsan hatası
Nevada Motorlu Araçlar Dairesi Başkanı Bruce Breslow şoförsüz araçları ”geleceğin arabaları” olarak tanımlıyor.
Nevada, şoförsüz araçların kullanımına izin vermek için yasalarını Mart ayında değiştirdi.
Uzun vadede sıradan vatandaşlara da böyle araçlar satın almaları için izin verilecek.
Google’ın aracına trafikte fark edilmesi için kırmızı bir plaka takıldı. Plakada sonsuzluk sembolü ve 1 rakamı bulunuyor.
ABD’de aralarında Kaliforniya’nın da bulunduğu bir grup eyalet, yasalarında benzer değişimler yapmayı planlıyor.
Kaliforniya senatörü Alex Padilla ”Birçok trafik kazası, insan hatası yüzünden oluyor” dedi ve ”Bilgisayarlar araç kullanmaya başlarsa trafik daha güvenli hale gelecek” diye ekledi.
Videosu
Unknown Devam�n� Oku 20 Haziran 2012 Çarşamba Yorum Yok

İstanbul’u Saran Değişik Koku


Sabah saatlerinde sokaklara fırlayan İstanbullular çokdeğişik bir kokuyla karşılaştılar. Kokuyu kimileri yanık çorap, kimileriyse peynirli cips kokusuna benzetti.
Sosyal Medyada çok tartışılan bu konu üzerinde henüz bir netlik sağlanamasa da bir çok teori üretildi. Bazıları gavur damı sıcaklarının asfaltı erittiğini ve bunun koktuğunu, kimileriyse kokunun ıhlamur ağaçlarından damlayan suların kanalizasyona karışmasından dolayı olduğunu savundular. Ekşici piçler olayla ilgili açtıkları başlıkta uzun süre tartışırken en sonunda sandalyeden düşerek nutella arası verdiler.
Unknown Devam�n� Oku Yorum Yok

Günümüz Gençleri Ve Yaşam Tarzları




Herkese merhabaa! Bu makalemde başlıktan da anlayabileceğiniz gibi ergenlerimizden bahsedeceğim . Evet meraklı okurlarım eğer sosyal medyada ( Özellikle Facebookta ) çok fazla takılıyorsanız 8-9 yaşındaki çocukların bile facebook hesapları olduklarını ve bu “ergenlerimizin” daha oturup yemek yemesini bilmezken aşk acısı çektiklerini görürüz. Ama o nasıl bir aşk bazılarını okuyorum da ” Oha ben hiç bir şey yaşamamışım” falan diyorum . Bu veletlere hala anlam verebilmiş değilim . Aslında bunlara kim örnek oluyorsa onlara anlam veremiyorum desem daha açık olur . Genelde bu tip veletler büyük arabesk , kro takılan abilerine özeniyorlar. Ha kimsenin tarzını eleştiremem orası ayrı ama bu tip şeyler konusunda bilgilendirmek gerekir. Bu üst kısım sadece biraz nasihat kısmıydı . Şimdi gelelim temel sorunlara..
Ergenlerimizin kendini tam anlamıyla “Ben ergenim” diye dışa vurduğu en büyük özellikleri “proFiL FoToMu beqeNirMsn? , “iLişqi duRumumu beqeNirMsn yHaaa” gibi konuşmalarıdır ( ben tam onlar gibi yazmayı beceremedim, idare edin) Benim en anlam veremediğim nokta burada başlıyor yani senin zorla beğendirdiğin bir durum ya da ilişki durumu ne gibi bir yarar sağlıyor. Üstüne üstlük bir de rezil oluyorsun. Eğer bir ergenimiz bunu okuyorsa ona tavsiyem bu kendini daha fazla küçültme Oto Like uygulamaları var kullanda bizide rahat bırak be arkadaşım. Ben facebook profilimde böyle yapan kişilerin hepsini rezil ediyorum fotoğraf şeklinde yayınlıyorum . (Küfür içerdiği için buraya ekliyemiyorum )
Son olarak profesyonel fotoğraf çektiren ve sürekli partilere takılan ergenlerimizden bahsedeceğim . Günümüzde ağırlıklı olarak genç kızlarımızda bir profesyonel fotoğraf çektirme özentisi oldukça bariz bir şekilde belli oluyor . Profesyonel fotoğraf çektirmek kötü bir şey değil hepimiz facebook profil fotoğraflarımızın kaliteli ve hoş bir görüntü olmasını isteriz. Benim lafım 2 kuruş para verip ya da bedavaya  2cm etekleriyle fotoğraf çektiren kızlarımıza bunları profillerinde paylaşıp popüler olduklarını sanıyorlar ve seviniyorlar sonra diğer ergenlerimizde bunları takip ediyor . Yahu sevgili ergenim , canım benim erkek milleti bu açık bir yer varsa istemese de bakacak kendini niye böyle ucuz yollarla reklam ediyorsun.  Final konumuz ise partilere takılan ergenlerimiz.. Partilere gitmek her gencin hakkı ve yaşaması gereken bir şeydir . Ben bu konuda da yanlış anlaşılmak istemiyorum.  Benim kastettiğim 20 Tl verip ( Partiler genelde 20TLdir) kendini adam sanmak sonra orada burada partiye gittim diye artistlik yapmak.  Anladığımız üzere tüm ergenlerimizin temel amacı Egoyu Tatmin Etmek! Benden bu kadar gençliğimiz kötü bir şekilde hızla ilerliyor. Sevgilerle..
Unknown Devam�n� Oku Yorum Yok